FIRINDA PARMAK BALKABAK

Balkabak mevsimi tam gaz devam ederken eğer siz de bu çok faydalı ve bence son derece lezzetli meyveyi tatlı olarak tüketmekten sıkıldıysanız veya benim kızım gibi tatlısını zaten sevmiyorsanız, gelin şu balkabağına bir şans daha verin. Onu bir de tuzlayıp, baharatlayıp fırına atıverin! Bakın bakalım nasıl da değişime uğruyor ve bambaşka bir lezzetle damağınızı okşuyor 🙂

Geçen sene bu zamanlar Instagram hesabımdan paylaştığım ve o sırada bloguma tarifini yazmaya bile gerek duymadığım,  “Fırında Parmak Balkabak” olarak adlandırmaktan keyif aldığım bu atıştırmalık veya garnitür döndü dolaştı en sevilen tariflerimden biri oldu! Yeni lezzetlere açık ve bana güvenen arkadaşlarım başlangıçta aykırı gibi görünen bu acayip fikirlerimi deniyorlar ve bana o kadar güzel geribildirimlerle dönüyorlar ki, mutlu olmamak mümkün değil! Hal böyle olunca, bizim evde çok sevilen ve kış boyunca neredeyse her hafta, bazen haftada iki kez yapılan bu atıştırmalığın nasıl hazırlanacağını en iyisi blogumda da paylaşayım dedim.

Son olarak çok önemli bir noktaya değinmekte fayda var. Günlük kullanımda her ne kadar ‘balkabağı’ olarak söz etsek ve bu isim kulağa daha sempatik gelse de, aslında bu meyvenin yaygın olarak pazarlarda veya marketlerde rastlayacağınız iki çeşidi var. Benim tüm tariflerimde kullanmayı tercih ettiğim çeşidin asıl  adı ‘kestane kabağı’dır. Dış kabuğunun renginden kolaylıkla ayırt edebilirsiniz zira gri-beyaz ve çok açık yeşil tonlarının karışımı bir renktedir. Diğer çeşidi, yani hakikaten ‘balkabağı’  (dış kabuğu açık turuncu tonlarında ve etli kısmı da oldukça koyu turuncu) olanı  tercih etmiyor olmam ise fazla lifli olması, daha fazla su içermesi vb gibi  sebeplere dayanmaktadır. Bu meseleyi de açıklığa kavuşturduysak, haydi o zaman geçelim tarifimize…