CENNET KEKİ “TORTA PARADİSO”

Adının ihtişamına kapılıp büyük beklentilere kapılmayın hemen. Aslında son derece mütevazı ve sade bir kek söz konusu burada. Biraz limon, biraz da portakal kabuğu rendesi ve vanilyayla lezzetlendirilmiş sapsade ama muhteşem dokulu, bulut gibi bir kek. Şimdiye kadar ben de bilmiyordum ama Torta Paradiso geleneksel bir İtalyan tarifiymiş. Hatta İtalyan patiserisinin temel taşlarından biriymiş. Rivayete göre Lombardia bölgesinde, Pavia’daki bir manastırın keşişi tarafından icat edilmiş bu kek. Hikayeye göre keşiş bu keki manastır yakınlarında yaşayan genç bir gelinden öğrenmiş. Kek çok güzel olduğu için genç gelin bu “cennet keki” anlamına gelen bu ismi vermelerini önermiş. Aslında kekin tarihi geçmişte daha da geriye uzanıyormuş. Pavia’da bulunan bir pastanenin sahibi olan Enrico Vigoni 1878’de bu kekin reçetesini düzenleyerek kayıtlara geçirdiğinde hali hazırda farklı birçok versiyonu mevcutmuş.  [Kaynak: www.academiabarilla.com]

Otuz yılı aşkın zamandır mutfaktayım ve bu süre içerisinde çeşitli tariflerle sayısız kek yapmışlığım vardır. Ayrıca konuyu sadece “kek çırpmak” kadar  basite indirgemediğimden bu alanda kullanılan teknikler hakkında da hem teorik hem de uygulamalı olarak epeyce bilgi ve deneyim sahibiyimdir. Ama geçen hafta bu tarifle tesadüfen karşılaştığımda ve hazırlanma tekniğini öğrendiğimde gerçekten biraz şaşırdım çünkü ne yalan söyleyeyim ilk kez bu şekilde bir kek hazırlandığını görmüş oldum. Benim gibi tekniklere meraklı olanlar için buraya da not düşeyim, kekin hazırlanmasında hem kremalaştırma tekniği hem de köpürtme tekniği uygulanıyor.

Efendim tarihinden bahsettik, tekniğinden bahsettik ama nerden çıktı bu İtalyan keki şimdi diyecek olursanız, cevabım Instagram! Erol adlı genç bir arkadaş oldukça yakın zamanda yemek konulu @erolmutfakta kullanıcı adıyla bir sayfa açmış, ve aynı isimle açtığı YouTube kanalında da yaptığı ürünlerin videolarını paylaşmaya başlamış. Erol beyin gönderileri Instagram’da sponsorlu reklam olarak sık sık akışıma düştüğü için ve meraklı olduğum için sayfasını biraz inceledim. Derken bu genç arkadaşımızın Cennet Keki tarifini görünce önce isminden dolayı sonra da videosunda izlediğim ve yukarıda sözünü ettiğim karma tekniğinden dolayı ilgimi çekti. Bunun bir İtalyan tarifi olduğunu anlayınca tabii ilk işim, can dostum ve İtalyan mutfağı konusundaki başdanışmanım Hatim’e (@hatibon Hatice Bonafe) konuyu iletip sormak oldu. Hatim de bana bu keki hiç denemediğini söyledi ama böyle zamanlarda başvurduğu İtalya’nın en popüler yemek sayfalarından olan www.giallozafferano.it sayfasını önerdi, hatta önermekle kalmayıp hemen benim için Torta Paradiso tarifini de buldu. Nitekim kısa bir karşılaştırmanın üzerine anlaşıldı ki meğer genç arkadaşımız Erol bey de tam olarak bu tarifi uygulamış. Kaynağını belirtmemiş olmasına sebep olarak, belki de İtalyanca’dan anlamayacağımızı düşünmüş olabileceği aklıma geldi 🙂 Erol bey darılmasın ama tarifi birebir adı geçen web sayfasından almış ve bizler için Türkçeleştirip videosunu da çekmiş olmasına rağmen, harcadığı emeğe saygı duymakla beraber, ben (sınırlı da olsa) Fransızca kökenli İtalyanca anlama kabiliyetimden 😉 yararlanarak orijinaline tam sadık kalarak tarifi uygulamayı tercih ettim. Sizlere de yukarıda belirttiğim ve bağlantısını buraya da tekrar eklediğim reçeteyi aktarıyorum. Erol beyin hazırladığı videoyu da merak ederseniz buraya tıklayarak izleyebilirsiniz. Sadeliğine ailecek hayran kaldığımız ve bloğuma hemen dahil edip sizlerle de paylaşmak istediğim bu güzel reçeteyle tanışmama vesile olduğu için kendisine teşekkür borçluyum.

Artık tarife geçeceğiz ama evvela kekin kendisi hakkında birkaç şey söyleyecek olursak; öncelikle dokusu şahane ve içerdiği bol miktarda tereyağına rağmen hafif bir kek. Benim tam da sevdiğim gibi sapsade, duru bir güzelliği ve mis gibi de bir aroması var. Araştırmalarım sırasında bu kekin iki katlı pasta gibi hazırlanarak arasında krem şanti bazlı kalın krema katmanı sürülerek “torta kinder paradiso” gibi isimlerle farklı versiyonlarının da bulunduğunu gördüm. Ancak bunlar ilk etapta ilgimi çekmediği için sade ve orijinal olduğuna inandığım bu haliyle denedim ve bundan sonra da  tekrar tekrar aynen bu şekilde yapmak isteyeceğim bir sonuç elde ettim.  Ev halkının tepkisini merak ediyordum, zira görüntüde, dokusunun güzelliği dışında bana sorarsanız çok da büyütülecek bir tarafı yok aslında. Fakat gerçekten çok beğenildi ve daha önce yapılan keklerden ‘ne olduğunu tanımlayamadıkları bir farkı’ olduğu da anlaşıldı (sanırım ben gerçekten bir grup gurmeyle yaşıyorum 😀 ). Aslında yapılışı ilk bakışta uzun iş gibi görünse de, tüm malzemelerinizi ölçerek ön hazırlığınızı iyi yapıp işe koyulduğunuz zaman herhangi bir keki yapmaktan daha zor olmadığını anlıyorsunuz. Son olarak, biliyorum bazılarınız belki bana kızacak ama bu tarif için mutfak terazisinin şart olduğunu söylemek zorundayım. Orijinal tarifte yumurtalar, kabartma tozu ve tuz dahi gram cinsinden verildiği halde en azından bunlarda kolaylık olması için bu malzemeleri alıştığınız karşılıklarıyla belirttim tarifte. Ama baklavalık un, pudra şekeri ve tereyağı gibi malzeme miktarlarının kesin ve net olarak ölçülmesi gerekiyor ki zamanınızı ve emeğinizi boş yere harcamayın.

İpuçları ve Alternatifler

• Tüm malzemeler oda sıcaklığında olmalıdır.
• Arta kalan 4 adet yumurta akını kapaklı cam kapta birkaç güne kadar buzdolabında muhafaza edebilir ve farklı tariflerde kullanabilirsiniz.
• Kekin üstünün fazla pişmemesi için alttan ikinci rafı tercih edebilirsiniz.
• Servis için önerilen sadece pudra şekeridir ancak benim kilerimde kendi kuruttuğum portakal ve limon kabuklarını robotta incelterek elde ettiğim hafif turuncu renkli toz da vardı ve bu keke çok yakıştırdığım için pudra şekerine ek olarak üzerine bu narenciye tozundan da serptim. Dilerseniz krem şanti veya portakal şekerlemesi gibi ilavelerle siz de kekinizi süsleyip çeşitlendirebilirsiniz.