Malzemeler
- 1 adet(+ üstüne sürmek için 1 yumurta sarısı) Küçük Boy Yumurta
- ½ çay bardağı Yoğurt
- ½ çay bardağı Zeytinyağı
- 125 gr (mikrodalgada hafif yumuşatılmış) Tereyağı
- 1 çay kaşığı Tuz
- 1 fiske Toz Şeker
- 1 tatlı kaşığı Kabartma Tozu
- 1 tatlı kaşığı Sirke
- 280 gr kadar (yaklaşık 2 ½ su bardağı kadar) Un
- 150 gr kadar Beyaz Peynir
- Susam, Çörekotu
Açıklama
Biliyorum poğaça oldukça sıradan bir şey ve herhalde mutfağa az çok ilgisi olan herkesin de sıkça yaptığı hatta büyük ihtimalle herhangi bir tarife dahi başvurma gereği duymadan, ezbere yaptığı bir ürün. Ama ben öyle ezbere yapılan göz kararı, el yordamı tariflerden pek hoşlanmam. Çünkü o zaman işimiz biraz da şansa kalıyor. Oysa ben her seferinde yüksek oranda aynı standardı yakalamak isterim. Mesela bu leziz poğaçanın tadına bir kez varınca artık her seferinde aynı lezzeti, aynı kıvamı azami ölçüde yakalamak isterim 🙂 O nedenle başka kimselerin ilgisini çekmeyecek olsa bile kendim için bu tarifi de bloguma eklemem gerekiyordu.
Burada paylaştığım birçok tarif gibi bunun da bir anısı var. 17 Kasım 2010 Çarşamba, Kurban Bayramının 2nci günüydü. En son bundan 3 yıl evvel, anneannesi Hikmet Teyzenin vefatı nedeniyle görüştüğüm sevgili arkadaşım Melike’yi görmeye gittim. Annesi Melek Teyze, rahmetli anneannemin tam karşı komşusudur! Apartmana girince bayağı duygulandım tabii… Çocukluğumun Türkiye’de geçen bölük pörçük anıları arasında Melike’yle ne günlerimiz geçti o apartmanda! O gece havanın da sevimsiz olması nedeniyle asıl niyetimiz olan dışarı çıkmaktan vazgeçip evde kalmaya karar verdik. Melikeyle köşedeki oturma odasında oturup geç saatlere kadar doya doya sohbet ettik – tıpkı yıllar önce yaptığımız gibi 🙂 Tabii böyle hoş sohbetler çaysız olmaz! E çay da boş içilmez! İşte o gece çayın yanında Melike bana mini mini poğaçalar ikram etti. Bayıldım! Alt tarafı bir poğaça diyeceksiniz, neyine bayıldın bu kadar? Üstelik poğaçaya da özel bir düşkünlüğüm yoktur hatta aramam bile. Ama bu, bayılmayacak gibi değildi! Gevrek gevrek, kıyır kıyır lezzetli mi lezzetli bir hamur… Mmmmm… Tabii hemen bu işin sırrı öğrenilmeliydi! Derhal not defteri çıkartıldı ve Melike’nin poğaçasının reçetesi benzerlerinden onu ayıran minik püf noktalarıyla itinayla not alındı. Aslında bildiğimiz klasik poğaça hamuru. Fakat çok basit bir püf noktası var, onu da Melike’den öğrendim. Sanırım fark yaratan en önemli unsur da bu zaten. Hamuru 1 gece buzdolabında bekletiyoruz, ertesi gün açıp pişiriyoruz. Hadi bakalım bir de siz deneyin. Belki sizin de vazgeçilmez poğaça tarifiniz olur, günün birinde eski bir dostla sohbetinize eşlik eder, kim bilir?
İpuçları ve Alternatifler
- Bu tarifte kullanılan çay bardağı 100 ml sıvı hacimli; su bardağı ise 200 ml sıvı hacimli olan standart bardaklardır.
- Ben genelde poğaçaları küçük sevdiğim için 7 cm çapındaki yuvarlak kenarı tırtıklı kurabiye kalıbıyla kesiyorum. Bu şekilde ortalama 38 adet poğaça elde ediyorum. Daha büyük kalıpla keserseniz adet sayısı azalacaktır. Dilerseniz iki katı fazla kullanarak iki tepsi daha iri boy poğaça da hazırlayabilirsiniz.
- Dilerseniz peynirli harcın içine ince kıyılmış maydanoz, dereotu, biraz pul biber vb gibi ilaveler yapabilirsiniz.
- Peynir yerine kıymalı veya patatesli harçla da hazırlayabilirsiniz.
Adımlar
1 Yapıldı | Adım 1Un hariç tüm malzeme derin bir kapta karıştırılır. Önce 2 bardak kadar un eklenir ve karıştırılır. Kalan un, ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde edinceye kadar kontrollü şekilde ilave edilir. Hamur streç folyo veya buzdolabı poşetine sarılıp 1 gece (veya en azından 5-6 saat) buzdolabında bekletilir. |
2 Yapıldı | Adım 2Ertesi sabah hafif unlanmış tezgâhta hamur merdaneyle yaklaşık 0,5 cm kalınlığında açılıp uygun bir kalıp veya bardakla yuvarlak şekilde kesilir. İçlerine birer tatlı kaşığı kadar ufalanmış beyaz peynir veya arzu edilen harç doldurulup pişirme kağıdı döşenmiş fırın tepsisine yerleştirilir. |
3 Yapıldı | Adım 3 |